6 Kasım 2012 Salı

Kelepçeler!

1) STANDART KELEPÇE

 Bu standart kelepçeler bileklere takılan kısım, arasında sağlam bir zincir ve güvenilir bir double-lock / çift kilit sisteminden oluşurlar. Anahtar şekillerinden ayırt edilebilirler. Polislerin de kullandığı standart kelepçedir ancak mekanizmaları, anahtar deliğinin ve double-lock ın yeri farklılık gösterebilir.  Aradaki zincir uzun olursa, ayaklar için kullanılabilir, zincir kesilip kelepçeler tekli olarak farklı amaçlar için kullanılabilir.

Double-Lock nedir, ikinci bir kilit neye yarar?

Kelepçeyi bileğe takıp, çarkı (C) içeri doğru sürdüğümüzde bileği sıkıştırırız. Çarkı sürdükçe bilek daha da sıkışır, eğer double-lock olmasaydı istemeyeceğimiz denli sıkışıp kan dolaşımını engelleyebilirdi. Double-lock çarkı içeri sürdükten sonra çarkın hareket etmemesini sağlar, mekanizmasını bloke eder. Bu sayede planlanandan daha fazla bileğinizi sıkmamış olur.

Double-lock anahtar deliğinin arkasında, yanında ya da kelepçenin yan kısmında olabilir. Birisi üzerinde kullanmadan önce çalışıp çalışmadığını muhakkak test edin! 
- Aktive etmek için kelepçeyi bileğe takıp ayarladıktan sonra anahtarın üzerindeki çıkıntıyla (B), double-lock'ın (B) içindeki mandalı ittirin (Şekil 1-2).
- İçerideki mandalı görmüyorsanız, kilitlenmiş demektir (Şekil 3). Çarkı ittirerek işe yarayıp yaramadığını test edebilirsiniz.
- Kelepçeyi normal şekilde (genelde saat yönü olur) açmaya kalktığınızda bir dirençle karşılaşacaksınız. Double-lock kilitliyken kelepçeyi açamazsınız! Önce double-lock u açmanız gerekli! Bunun için yapmanız gereken son derece basit; anahtarı ters yöne çevirin. Diktörgen double-lock deliğinde mandalın eski halini aldığını göreceksiniz..





2 Kasım 2012 Cuma

Çeviri: Ateşli ve Ağır


SAMOIS’in Coming To Power: Writings and Graphics on Lesbian S/M kitabından bu röportajı okurken tam da kötü bir seksin ertesi günüydü. “Evet ya, evet ya, niye böyle oluyor!” diye söylene söylene okurken, sıkıcı-tatminsiz seksler gözlerimin önünden bir film şeridi gibi geçti. Sharon ve Ayı gibi işçi sınıfından olmasam da aynı öfkeye sahibim galiba. 23 yaşındayım ve bir kere geldiğim şu dünyada çatır çatır sikişmek isterken sıkıntıdan patlıyorum ve kırk yılda bir biriyle yattığımda da kadınların(ve kendimin) sekse dair bin bir türlü yargısı, utangaçlığı, iletişimsizliğiyle uğraşıyorum. Kaba seks ararken ruhu incelikten ve şevkatten yoksun insanlara denk düşüyorum. Ben okurken hem eğlendim, hem de kendimden çok şey buldum. Benim gibi kendi arzularının peşinden koşanların birbirine Ayı ve Sharon gibi denk düşebilmesi dileğiyle, iyi okumalar...
Not: Çeviriyi bir yerde yayınlamak vb. isterseniz önce bana bir yazın!

Ateşli ve Ağır
Chris’in Sharon ve Ayı’yla Röportajı

Çeviri: GenderSlut

  Chris:  Neden bana biraz geçmiş deneyimlerinizden, S/M ‘le tanışmadan önce seksin sizin için nasıl olduğundan bahsetmiyorsunuz... 
  Sharon: Şey, her zaman bu kendini tutma şeyi vardı. Mütemadiyen birlikte olduğum kişiye çok sert ya da kaba gelen şeyler yapıyordum. Bu yüzden kendimi hep geride tutardım.
  Chris: Fiziksel olarak mı?
  Sharon: Evet. Ve ben onlara, onların bana yaptığından daha fazla çaba harcardım. Ve biliyorum ki ne zaman benim için uğraşsalar, benim için bu oldukça sıkıcıydı çünkü sanırım kendilerine yapılmasını istedikleri şekilde yapıyorlardı ve ben bana farklı yapılmasını istiyordum.
  Ayı: Sen onların istediği şekilde...
  Sharon: Sevişmek istediğim şekilde.. ve onlar da benimle kendi istedikleri biçimde seviştiler, sanırım, beni tatmin etmeyen bir şekilde. Sadece onlar nasıl istiyorlarsa öyle sevişmeyi, onları boşaltmayı ve doldurmayı öğrendim, dolayısıyla onlar için her zaman tatmin edici bir deneyimdi ama sonunda ben hep usanmış olurdum.

14 Ekim 2012 Pazar

Bitmeyen Güncellemeler

Bloga birşey yazmıyor gibi görünsem de aslında hali hazırda yazdıklarımı değiştirip duruyorum. Biraz aşırı idealizm ve kontrol manyaklığı içindeyim. Eski yazıları okudum ve bir sürü yere gıcık oldum. Ayrıca son 1-2 ayda BDSM ile ilgili epey şey öğrendim, birçok farklı deneyim dinledim. BDSM o kadar geniş ki, bilgi vermeye çalışırken kalıp sunma riski var. Yazdıklarım önyargılar, korkular vb. içeriyor ama sub. olduğum halde çok erkli bir şekilde bilgi vermeye uğraşıyorum. Epey yalnız hissediyorum aslında. 23 yaşındayım, kimseyi sallamıyorum ve çok azgınım. Üst üste 3 gecedir rüyamda birileriyle sevişiyorum. İlk gece bir dom. beni domaltmış götüme bir şeyler sokuyordu, rüyamda anal orgazm yaşadım daha sonra "tek istediğim yalanmak" diyip beni kendine çekti. İkinci gece uzun saçlı bir oğlana kadın kıyafetleri giydirdim, makyaj yaptım ve onu parmağımla becerdim. Dün gece bir mistress beni garip bir aletle yaktı, elektrik çarpması ile yanma arası bir histi. Yanan yerlerde sonsuza dek kalacak siyah dövme benzeri izler çıktı. Bu sabah acayip huysuz ve melankolik hissettim çünkü uzun zamandır sadece rüyalarımda fantezilerimi gerçekleştirebiliyorum.

17 Ağustos 2012 Cuma

Binici Kırbaçları!

Mevzu spor olunca kendimi küçük çocuk gibi hissediyorum ve dün de Decathlon'da bir sürü oyuncağın arasında kayboldum. Ve Binicilik reyonuna geldiğimde bir sürü malzeme ile karşılaştım. Önce eğerleri inceledim ve gerçekten çok ağırlarmış. Herhalde fantezi olarak kullanılanlar daha hafiftir değil mi? Ve daha sonra kırbaçları görünce gözlerime inanamadım, kendimi kaybettim : ) Kolumda ve bacaklarımda denemeye başladım. İyi ya da kötü en inanılmaz olanı fiyatların ucuzluğu. 6-7 TL den başlayan kırbaçlar en fazla 26-27 TL ye çıkıyor. Bunlar binici kırbaçları yani kısa ve ucunda deri ya da sırım parçası var. 6-7 TL olanların ucu plastik. Daha uzun ve deri parçalı olanları, farklı renkleri mevcut. Benim bu kırbaçlar konusunda süper deneyimim yok ve sadece kolumda denedim bunları. Hiçbiri öyle süper acıtmıyordu (atlar için yapıldığı düşünülürse bu iyi bir şey olabilir). Tabi dışarıdan biraz ilginç görünüyordum ve cüretkar biçimde deneyemedim hepsini. Heh hehe : ) Bu arada fotoğrafı çekmeye hazırlanırken genç bir çift yaklaştı ve baya şakalaşıp (!), incelediler kırbaçları. Çocuk "alıyım mı sana?" diye sordu, kızın da içinden geçti ama sonra hızla uzaklaştırdı sanırım düşüncelerini.

En ucuz olanı-plastik
Neyse oradan elimde oltam,basketbol topum ve kırbaçlarımla çıktım : )



Kötü bir BDSM deneyimi!


Bu anıyı anlatırken diğer kişiyi anonim olarak anlatıcam ve kim olduğundan bahsetmiycem. Ve bu anının benim kadar onun için de küçük bir travma olduğunu düşünüyorum. İnternetten tanıştığım çok hoş bir kadındı. Buluştuk, yüz yüze sohbet ettik. Oldukça samimi bir insan olduğunu düşündüm. Açıkçası ona karşı sempati beslesem de, merak etsem de, çok büyük bir arzu hissetmedim ama yine de bir cinsel deneyim ihtimalini merak ediyor ve istiyordum. Ancak kadınlara olan ilgisini yeni keşfediyordu ve bence kadınlar konusunda deneyimsizdi. Flört etmek, tavlamak ya da ilk adımlar, sessizlikler ya da kadınlar arası hissedilen o ufak cinsel gerilim. Benim çok alışık olduğum, onun yeni adım attığı kadınlar arası ilişkilenemeyiş duygusu. Ve işte yeni açılanların sözleri "kadınlar erkeklerden çok daha estetikler". O zaman tabi ben başlıyorum düşünmeye; "acaba vücudumdaki kılları gördüğünde bu fikri devam edecek mi?" ya da "acaba beni bir orospu gibi değil de bir ibneymişim gibi sikebilecek mi?". 

İkinci buluşmada biraz bira içtik ve ben onu eve davet ettim. Biraz daha yaklaşabilmek umuduyla porno açtım. Azıyordum ama hala ona değemediğimi hissediyordum. Flört edemiyorduk. Kendi yaptığı kırbaçtan bahsediyordu ve sonra ayağa kalktı.

10 Temmuz 2012 Salı

Bondage / Bağlama

Bondage bir kişinin hareketlerini kısıtlamak ya da vücudunu zapt etmek için, cinsel oyunlar ya da estetik bir görünüm elde etmek için yapılan bağlama tekniklerine verilen addır. Tek başına sadece bundan haz alınabileceği gibi diğer bdsm oyunlarının parçası olarak da kullanılabilir. Self-bondage da kendini bağlamaktır ancak çok daha karmaşık bir süreçtir. Bondage bedenin küçük bir parçasından tutun da tamamını bağlamaya ya da kişiyi bir yerlere asmaya dek varabilir. Bu teknikleri öğrenmek için insanlar genelde eğitim alırlar ya da kendi kendilerini eğitirler. Ancak öğrenmesi emek gerektiren bir sanattır. Zapt etmek için gelişigüzel bir bağlama değildir esasında; düğüm teknikleri, vücudun ağırlık merkezleri ve anatomi bilgisi gerektirir. Bağladığınız kişiyi ne kadar sıkı bağladığınız ve ipi nereden geçirdiğiniz önemlidir. Submisive in adeta kan dolaşımına hükmedilir. İpler yoluyla çeşitli zevk noktaları, sinirler uyarılır.

Kinbaku ya da Shibari japon bağlama tekniklerine verilen addır. Geç Edo döneminden beri cinsel oyunlarda kullanıldığı bilinmektedir (Edo:1603-1868).Ressam Seiu Ito 1908 yılında kinbaku çalışmaya başlıyor ve bunu sanatına katıyor ve Japonya'da tekrar bilinir hale geliyor. Şu an Japon bağlama teknikleri dünya bdsm litaratüründe çok saygı duyulan bir yere sahip ve batıya da taşınmış durumda

Bondage tekniklerinin gösterildiği bir site:
http://www.beknotty.com/wiki/index.php?title=Category:Video

Bir bondage performansı/atölyesi (izlediğim en tahrik edici şeylerden biri):
http://www.youtube.com/watch?v=CYJDpi_rMHc

Güvenlik:

Bondage bdsm'nin tamamı gibi bilgi gerektiren bir teknik. Bazı bağlama teknikleri çok zaman alıyor ve vücudunuzdaki kan dolaşımının değiştiğini hissediyorsunuz. Hafif uyuşmalar olabiliyor. Şahmeran beni bağlamadan önce vücudumdaki belli noktaları, bileklerimi, parmak uçlarımı sıkmıştı. Bunu ancak bondage dan sonra anlayabildim. Herkesin kan dolaşımı ya da vücut hassasiyeti farklı. Şahmeran da beni ölçüp biçiyormuş meğer (kendisi Shibari eğitimi almış şu an uzaklarda yaşayan, beni ısırıp zehiri altına almış bilge bir dostumdur). Mesela kollarımı bağladıktan sonra ellerimi sıkıp bırakmamı istedi, uyuşup uyuşmadığını sordu. Ve tüm bunlar önemli çünkü çat diye bütün düğümleri çözemiyorsunuz, zaman alıyor.

Bunun dışında internetten bulduğum bazı güvenlik önerileri aşağıdadır:

- Güvenli-kelime kullanabilirsiniz. (BDSM'de kullanılan bir yöntem. "Hayır" ya da "dur" gibi fantezi içinde kullanabilecek bir sözcük yerine alakasız bir kelime belirleme. Mesela "sarı": yavaşla ve "kırmızı":dur anlamında. Ayrıntılı bilgi için "BDSM Nedir?" kısmına bakın)
- Bağlanmış bir insanı yanlız bırakmayın.
- Bilinçsizce, güvenlik kurallarına uymadan yapılan bazı pozisyonlar-teknikler ender de olsa postural asfiksiye neden olabilir. Postural Asfiksi, Noel Baba Sendromu olarak da bilinir. Adamın teki soygun yapmak için bacadan girmeye çalışmış ancak sıkışmış. 14 saat sonra boğulmuş bir şekilde bulunuyor. Bağlanan kişide kan dolaşımı problemleri varsa diye en azından 1 saatte bir bağlama pozisyonunun değiştirilmesi öneriliyor.
- Bağlananın acil bir durumda iplerinin çözülebiliyor olmalı.
- Solunum yollarının basılanmasından kaçınılmalıdır.Ağız tıkacı vb. dikkatli kullnılmalı, kişinin burnunun tıkanabileceği ya da kusabileceği unutulmamalı.
- Ayık bir şeklilde yapılmalı.
- Aç bir şekilde bondage yapmak baygınlığa sebep olabilir.
- Acil durumlar için kesici bulundurulabilir (ip için ; ) )

En basit güvenlik ölçümlerinden biri karşınızdakine nasıl olduğunu arada sormak. Ayrıca vücudun belli kısımlarını da dokunarak ölçebilirsiniz. El ve ayakları hissizlik var mı diye ölçebilirsiniz. Ayrıca kan dolaşımı azaldığında vücut soğuyadabilir (ancak mesela benim ellerim genelde soğuktur- bunun anlamı partnerinizi bağlamadan tartmanız lazım). Ve derinin rengi de tehlikeli durumlarda değişebilir, oksijen alamayan deri mavileşir, ponpalanmış kan geliyorsa ancak bir damar engellendiği için kan geri gidemiyorsa cilt morlaşır. Ancak yine sahip olduğunuz deri rengi önemli, bu göstergeleri fark edemeyebilirsiniz.


Unutmayın bazı fotoğraflardaki bondage lar tehlikelidir ve uzmanlık gerektirir. Mesela o pozisyonda maksimium 3-4 dakika kalınmalıdır. Ve kendini bağlamak oldukça tehlikelidir deniyor, bunun için eğitim almak en iyisi...

Benim ekim: karşınızdaki insanı tartarak gitmekte fayda var, bütün diğer şeylerde olduğu gibi. Ve inanılmaz zevkli. Herkese tavsiye ederim.İyi eğlenceler ; )