SAMOIS’in Coming To Power: Writings and Graphics on
Lesbian S/M kitabından bu röportajı okurken tam da kötü bir seksin ertesi
günüydü. “Evet ya, evet ya, niye böyle oluyor!” diye söylene söylene okurken, sıkıcı-tatminsiz seksler gözlerimin önünden bir film şeridi gibi geçti. Sharon
ve Ayı gibi işçi sınıfından olmasam da aynı öfkeye sahibim galiba. 23
yaşındayım ve bir kere geldiğim şu dünyada çatır çatır sikişmek isterken
sıkıntıdan patlıyorum ve kırk yılda bir biriyle yattığımda da kadınların(ve
kendimin) sekse dair bin bir türlü yargısı, utangaçlığı, iletişimsizliğiyle
uğraşıyorum. Kaba seks ararken ruhu incelikten ve şevkatten yoksun insanlara
denk düşüyorum. Ben okurken hem eğlendim, hem de kendimden çok şey buldum. Benim
gibi kendi arzularının peşinden koşanların birbirine Ayı ve Sharon gibi denk
düşebilmesi dileğiyle, iyi okumalar...
Not: Çeviriyi bir
yerde yayınlamak vb. isterseniz önce bana bir yazın!
Ateşli ve Ağır
Chris’in Sharon ve Ayı’yla
Röportajı
Çeviri: GenderSlut
Chris: Neden bana biraz geçmiş deneyimlerinizden, S/M ‘le tanışmadan önce seksin sizin için nasıl olduğundan bahsetmiyorsunuz...
Sharon: Şey, her zaman bu kendini tutma şeyi vardı. Mütemadiyen
birlikte olduğum kişiye çok sert ya da kaba gelen şeyler yapıyordum. Bu yüzden
kendimi hep geride tutardım.
Chris:
Fiziksel olarak mı?
Sharon: Evet. Ve ben onlara, onların bana yaptığından daha
fazla çaba harcardım. Ve biliyorum ki ne zaman benim için uğraşsalar, benim
için bu oldukça sıkıcıydı çünkü sanırım kendilerine yapılmasını istedikleri
şekilde yapıyorlardı ve ben bana farklı yapılmasını istiyordum.
Ayı: Sen onların istediği şekilde...
Sharon: Sevişmek istediğim şekilde.. ve onlar da benimle kendi istedikleri
biçimde seviştiler, sanırım, beni tatmin etmeyen bir şekilde. Sadece onlar
nasıl istiyorlarsa öyle sevişmeyi, onları boşaltmayı ve doldurmayı öğrendim,
dolayısıyla onlar için her zaman tatmin edici bir deneyimdi ama sonunda ben hep
usanmış olurdum.
İlk kadın sevgilim
gerçekten çok yumuşak, çok pasifti. Çok fazla seks yapıyorduk çünkü sırf ben
çok fazla istiyordum. Onun deyimine göre, herkes kendi orgazmlarından sorumluydu!
Sevişiyorduk ve sonra ben kendimi boşaltmak zorundaydım... işin boktan tarafı. Hala oluyor...
Ama daha sonrasında, birkaç yıl önce bir kadınla sevgili
olduğumda onunla orgazmlar yaşadım çünkü bunu yapmaya gerçekten uğraşıyordu,
bunu gerçekten sevdi, bana zevk vermeyi gerçekten sevdi. Onunlayken ilk kez
geldiğimde bir mucize gibiydi. Seksi çok seviyorum, birçok insandan daha fazla
ıslanıyorum, taşıyorum, sırılsıklam oluyorum ama orda bir şey var... Eğer
birisi sırf suçlu hissettiğinden yapıyorsa ya da bunu bana borçlu olduğunu
düşündüğü için; boşalmıyorum, azgınlığımı boşaltamıyorum. Sadece yapamıyorum işte. Ayı bunu benim kadar
seven ve benim kadar sık –hatta belki de daha fazla (gülüyor)- yapan ilk insan.
Bana asıldığında bu gerçek bir haz, bilirsin, bu “Aman Tanrım!” gibi. Bu
gerçekten eşit olabilir. Bu birine karşı hissettiğim en eşit şey.
Ayı: Çok uzun bir süre seks azmanı gibi
hissettiğimden, çok fazla sevişmek istiyorum, sürekli! Bilirsin, bunun sorun
olmadığı bir sevgiliye sahip olmak çok hoş.
Sharon: Beni gerçek bir pasif yapıyorsun, oysa... pasif değil ama
arkama yaslanabilir ve sonsuza dek alabilirim.
Ayı:
Cidden mi! (gülüyor)
Sharon:
Seviştiğimizin ikinci ya da üçüncü seferinde “Aman tanrım, benim için çok fazla
yapıyor!” diye düşünmüştüm. Çünkü daha önce hiç kimse bana böyle çalışmamıştı.
Bunu almaya alışık değildim. Pasif olmak benim için zor. Bir denemek isterdim,
oysa (gülüyor).
Chris:
(Ayı’ya) Sharon’dan önce, diğer âşıklarınla nasıldı?
Ayı: Şey, sevgililerimin çoğu bana agresif yaklaşıyorlardı, yatakta
değil- asılırlarken, bana ilgimi çekmek için böyle yaklaşıyorlardı. Ama yatağa
geçtiğimizde agresif olmak tamamen bana bakıyordu, bana kalıyordu. Gerçekten
çok tatminsizdi, benim için sevişmekten çok uzaktı. Ben hep 68. pozisyondaydım* -neydi o şaka?- Bilirsin, “bana bir
tane borçlusun, bana bir tane borçlusun!”.
En sonunda Sharon’la değil ama son sevgilimle, o benimle agresifti. O da cüsseli
bir kadındı. İlk ay ya da öyle bir şey sadece arkama yaslandım ve tadını
çıkardım, bana çalışmasına izin verdim. Anladığım kadarıyla acısını
çıkarıyordum ki çok iyi bir fikir değildi, gerçekten.
Chris:
Senin şey olduğunu bilmiyordu...
Ayı: Ne sikim döndüğünü bilmiyordu. Yine de agresif olabilirdim ama
istediğim kadar agresif ve güçlü olamazdım.
Chris:
Agresifle neyi kast ediyorsun-ilk hareketleri yapmak mı yoksa gerçekten
fiziksel olarak agresif olmak mı?
Ayı: Fiziksel olarak agresif. Onlar için çabalardım ve onlar
yapmazdı. O kadınlarla sevişmek için saatlerimi harcardım-saatler! Sonra onlar
yuvarlanır ve bana beş dakika uğraşırlardı ve hepsi bu. Sadece öyle uzanmaktan
daha fazlasını yapmak ve sataşmak için yatakta onlarla birazcık güreşmek
istediğim zaman, “Oh, bu çok sert! Ah beni eziyorsun! Ay memelerim! Oh,
gıdıklama!” Çok acayip sinir bozucuydu. Şimdi Sharon’layım, bu pek heyecan
verici ve farklı. Daha küçük yapılı kadınlarla birlikte olmak istemiyorum, bu
eğer bununla ilgiliyse. Minyon kadınlarla birlikteyken koşullu bir karşılık
gibi, onlara çok yumuşak dokunmak zorunda olmak... Bir korsenin içinde gibi
hissediyordum, ne demek istediğimi anlıyor musun? (kahkaha) Ve kaşındırıyor!
Bir daha öyle olmak istemiyorum. Çok uzun zamandır dolandırılıyormuşum gibi
hissediyorum. Bana aylarca yazan kadınlar oldu ve ben gerçekten onlarla sevgili
olmak istemedim, çünkü onlardan daha iriydim. Bilirsin, “senin bedenini seviyorum,
senin bedenini seviyorum” ve sonra kadınla yatağa girdiğim ilk seferde “ah
canımı acıtıyorsun” ve “ah dikkatli ol.”
Sharon: Ben “kaba seks”
seviyorum, mücadele etme duygusunu. Mücadele etme heyecanı beni baştan
çıkarıyor. Doğrusu boğuşmak biriyle konuşmaktan daha çok tahrik ediyor. Ve
güreşmek-güreşmek muhteşem! Ayı beni güreşte alt eden ilk insandı.
Ayı: Seni fena oyuna getirdim Sharon.
Chris: (Ayı’ya) Oh öyle mi? Ne yaptın?
Ayı:
“Güreşmek istiyorum, güreşmek istiyorum, güreşmek istiyorum” diye söylenip
duruyordu. Bir ara dövüş sanatları yapmış olduğumdan bahsetmiştim ama bunu
hafızasına aldığını zannetmiyorum. En sonunda şımardı ve “ahh güreşmek
istiyorum” dedi. Ben de “TAMAM, hadi biryere gidelim. Güreşicez” dedim.
Aşağıya, Marina’ya gittik ve ona haddini bildirdim-iki ya da üç kez. O zamandan
beri güreşiyoruz ve bu benim için gerçekten eğlenceli çünkü biri benimle güreşsin
diye çok uğraştım, zor zamanlar geçirdim.
Sharon: Ayı’yla güreşmeye bayılıyorum. Her ne kadar beni yense de,
gittikçe beni yenmesi daha zor oluyor. Hiçbir zaman teknikleri öğrenmedim ama
güçlüyüm ve çok güreştim ve dövüştüm; dövüşmeyi beş yaşındayken öğrendim.
Ayı: Ben de hep güçlü oldum. Bir fotoğrafım var, sınıfta, 6 yaşında
ya da öyle birşeyim ve her hangi birinden bir baş daha uzunum, göğsüm daha
geniş; lanet olası fotoğraftaki en büyük çocuğum.
Chris: Hiç insanların hacminiz tarafından tehdit edildiğini hissettiniz mi?
Ayı:
Oh evet. Birileri ile tanıştım ve nereden geliyor bilmiyorum ama daha sonra
bana 6 feet
uzunluğunda ve 600 pound
(~ 272 kg
ve 182 cm )
olduğumu düşündüklerini söylediler ve bilirsin etrafta olmamdan korktuklarını,
resmen benden ürktüklerini söylediler. Ve ben o kadar da büyük değilim, ama
güçlüyüm ve her zaman sanırım birlikte okula gittiğim çocuklardan hep daha
güçlü ve büyük oldum. Ondan beri insanların benden ürktüğünü hatırlıyorum. Bu
kırıcı, gerçekten kırıcı ve seni hep geride durmak zorunda bırakıyor.
Chris: Günlük şeylerden mi bahsediyorsun?
Ayı: Sekste sıklıkla, çoğu zaman ve gündelik yaşamda da. Ama ne
zaman insanlar senden geri çekilse ve hatta sen onları tanımıyor olsan da;
ötesini kavramak zor oluyor. Kendimi her zaman büyük ve güçlü gördüm ve her
zaman kendimle ilgili bunu sevdim. Ama bir noktada biraz merak etmeye
başlıyorsun, “Ne halt oluyor böyle?” Çünkü sen kendinle ilgili iyi hissettiğin
için diğer insanlar tehdit altında hissediyor, korkuyor.
Chris:
Biliyorum sırf boyumdan ötürü insanlar benim tarafımdan tehdit altında
hissediyor ve birçok insan benden daha güçlü! Sırf 13-14cm daha uzunum diye...
Gerçekten çok yumuşak kalpliyim.
Sharon: Ben dee! (Kahkaha). Birisi bana insanların bedenim yüzünden
tehdit altında hissettiğini söylediğinde –bunu biri bana ilk söylediğinde SAMOIS* teydik- bu ilk başta kalbimi kırdı ve daha sonra deliye döndüm. İnsanların
benden korktuğunu ya da tehdit edilmiş hissettiğini fark ettiğimde
saldırganlaştığımı hissediyordum, “öyle mi, siktir” gibi ve onları bir tarafa
itiyordum, cüssemi kullanarak böyle bir şey yapmayı hiç düşünmediğim halde...
Cüssemi insanları tehdit etmek için kullanmam-sırf bundan tehdit altında
hisseden insanlar... Ama ne zaman insanların böyle hissetttiğini hissediyorum,
bu beni gerçekten tehdit etmek ister hale getiriyor.
Ayı: Şimdi sana korkulacak bir şey veririm...
Sharon: Doğru. Mesela ne zaman biri “beni tedirgin ediyorsun” dese,
“tabi ki, olmalısın!” diyorum. Sadece bunu daha fazla oynamıycam. Benim de
tehdit altında olduğum bir dönem vardı çünkü insanlar böyle hissediyordu, ne
dediğimi anlıyor musun? Garip hissederdim, onların etrafında güçlü ve iyi
hissetmeye muktedir olamazdım. Bedenimle ilgili uzun süre kafam bir sürü
zırvayla doluydu ve bunu daha fazla oynamak istemiyorum. Kimseye kendimi
onaylatır gibi hissetmek istemiyorum. “Bak ben sıradan bir insanım. Güçlüyüm ve
kibarım da” demek istemiyorum .(Duruyor)
Chris: Ayı, S/M le nasıl ilgilenmeye başladığından
bahset.
Ayı: Şey, iki yıl önce SAMOIS’in ilk
eğitici toplantısına gitmiştim, birkaç arkadaşımla. Çok geçmeden bir kadınla
sevgili olmaya başladım ve cesur olabileceğimi ve ona S/M ile ilgilindiğimden
bahsedebileceğimi düşündüm. Bu konuda bana gerçekten zor anlar yaşattı. Duymak
istemedi. Ben de tamam, boşver dedim ve ilişkimize devam ettim, vanilla sekse * devam ettik, takıldık. Üç ay kadar
sonra ona söylemeden ona birşeyler yaptığımı ortaya atıp şikayet etmeye
başladı. Ve ben bu kadına hiçbirşey yapmamıştım,
diğer birçok kadına yapmadığım gibi! Onunla hiçbir oyun oynamıyordum. Beni deli
ediyordu çünkü hiç birşey yapmıyordum. Çok kötü sonuçlandı. Konunun içine
girmeye gerçekten koktum çünkü tepkisi böyleydi ve onu önemsiyordum. Kendim
için bu işe girmeye korktum. Bu yüzden hala onu görürken-ve hatta daha
sonrasında yalnız başımayken de- diğer oryantasyonlardan birine gitmek
konusunda kararsızdım. En basit ifadeyle korktum. Kafa-sikmenin S/M’den çok
daha kötü olduğunu düşünüyorum ve herkes bunu oynuyor. Hiçbir şey açık değil,
sadece iktidar raconu kesiyorlar -seni deli ediyor.
Chris: İşte bu insanların S/M diye çağırmaya
çalıştığı şey, ve bizim S/M olmadığını söylediğimiz şey-kafanı karıştırmak,
racon kesmek.
Sharon: S/M in içindeki bazı insanların bunu sevdiği inkar edilemez
ancak S/M böyledir demek doğru değil.
Chris: Doğru.
Sharon:
Vanilla seks yapan pislikler, odun kafalılar, sana kötü davranan-sana racon kesip
seni manüpüle eden, tripler atanlar var. Bir kadınla bir yıl sevgili kaldım ve
bunun yarısında sürekli benimle sevgili olmak konusunda kararsız olduğunu
söyleyip durdu.
Chris: Ayy!
Sharon: Sonunda cinselliği bıraktık çünkü
artık iyi değildi. Hiçbir zaman olabileceği kadar iyi değildi. O benim ilk
şişman sevgilimdi; bedenlerimiz birlikte çok iyi hissettiriyordu ve hepsi bu.
Kendimi bu aşamaları geçerken izledim... Demek istediğim bu öğrenme, sanırım bu
büyümek, sanırım milletin bokunun seni etkilemesine izin vermemeyi öğrenmek,
çünkü bu konu seni etkileyebilir. Belki de bu S/M e girmek ve iktidar raconuyla
ilgili açık olamakla da alakalı. Şimdi kendiminkine sahip çıkıyorum ve kimsenin
iktidar raconunu umursamıyorum; bunu yapmalarına artık izin vermiyorum.
(Duruyor)
Ayı ve ben ilk defa
birkaç yıl önce tanıştık, yani onu biraz tanıyordum. Geçen yıl, Cadılar
Bayramı’ndan bir gün sonra Ollie’s in oraya gittim. İşte kapıya doğru
yürüyordu. Biraz birlikte takıldık sonra Ollie’s den sıkıldık. Benim eve geldik
ve bi cigara sardık. Sonra Jubilee’ye gittik. Ne olduğunu unuttum ama sonra
gecenin bir yerinde bana “oh, sert mi seviyorsun?” diye sordu ya da öyle bir
şey. Tabi geceyi onunla eve giderek bitirdim, çok hızlı gelişti-biliyorduk ki
çok ateşli bir geceydi! (Gülüyor) Daha fazla vakit harcama sakın!! O gece onun
üzerinde küçük bir test yaptım; birkaç şey yaptım ve sonrasında sevdi mi diye
sordum ve sevmişti. Sonra “pekala, belki iyi olur-bilirsin SAMOIS’teki tüm şu iletişim zımbırtıları, belki de seks hakkında
konuşsak iyi olur”. Salı akşamı gelmesini istedim ve öndeki odada oturup konuşuyorduk
ve kafamdan “Tanrım, S/M konusunu nasıl açıcam?” diye düşünüyordum ve tam
kelimeleri yan yana getirmiştim, tam bir şey söyleyecektim, “S/M hakkında ne
düşünüyorsun?” diye sordu. “Ben de tam aynı şeyi sorucaktım” dedim. Bu
harikaydı! Bu büyük abanoz kadını SAMOIS’te arıyordum ve işte buradaymış,
Ollie’sde! (Kahkaha)
Chris: Sınıf ve seks hakkında konuşmak ister
misiniz?
Sharon: Hayır...
(Duruyor) Şey, bir şey var ki o da Ayı’nın evinde çok rahatım. Son sevgilimin kendine
ait bir evi vardı... Siktiğiminin evine girerken ayakkabılarını çıkarman
gerekiyordu. Soğuk bir evdi, sıcak ve huzurlu değildi, soğuk hissettiriyordu.
“Hiç birşeyi kirletme” evlerindendi. Ayı’yla çok benziyoruz, çocukluk
resimlerimiz bile birbirine benziyor. Aynı aileden gelmişiz gibi. İkimiz de
sigara içiyoruz, bira içiyoruz, cigara içiyoruz, ikimiz de işçi sınıfındanız, ikimiz
de ailedeki aynı sıradaki üç çocuktan en küçüğüyüz, kardeşlerle aramızdaki yaş
farkı aynı. Bilmiyorum daha ortak neyimiz var! Onun arabası var, benim yok...
Chris: Hayvanları var mı?
Sharon: Kaltak bir kedisi var...
Ayı: Hey!
Sharon:... ve bir köpek. Hayır, hayvanlarını seviyorum. İkimizin de
hayvanları var.
Ayı: Eve hayvanları beslemeye ya da köpeği dışarı salmaya geldiğimde,
o bunu anlıyor.
Sharon: İkimiz de, biri büyük bir kelime ettiğinde, “Bu kahrolası kelime
de ne anlama geliyor?” oluyoruz. Birbirimizin neden konuştuğunu anlarız.
Ayı: Bu doğru. Hiçbir zaman sana ne demek istediğini sormak zorunda
kalmam.
Sharon: Biriyle konuşmak ve bana anlamadığım bir şey söylemeleri
hoş değil. Bunu Ayı’yla yaşamamak güzel. Anlamadığım şekilde konuşuyorlarsa da bu
insanların sahip olduğu başka bir tür iktidar raconu, üste çıkıyorlar. Eğer
neden bahsettiklerini açıklamak zorunda kalıyorlarsa... Bu konuda oldukça
antagonistikim-bu kelime böyle miydi?
Bazen ne anlama geldiğini sormaya bile değmiyor; umurumda değil. Ama
eğer biri çok sık yapıyorsa “-ve bu da ne
anlama geliyor?” diye kesiyorum (Kahkaha). Öyle bir söylüyorum ki küçük
düşmüyorum. Artık birşeyin ne anlama geldiğini bilmediğimde kendimi kötü
hissetmiyorum. Bir keresinde biri bana “sözlüğe bak” dedi. Ona tokat atmak
üzereydim. Bu kadın bir feminist ama farkındalık yok, sınıf farkındalığı yok.
Anlayabileceğim şekilde konuşamadıkça bana konuşma. Çünkü ben aptal değilim. Bu
koleje gitmiş ve bütün büyük kelimeleri bilen insanlar-onlar bu hayat zımbırtısıyla
ilgili çok naifler, benim bir hayli bildiğim pekçok şey hakkında. Bazen gözüme
cidden aptal görünüyorlar –tek fark onların
büyük kelimeler kullanması.
Aptallıklarını kapamak için büyük kelimeler kullanıyorlar.
Bilemiyorum... Ben büyük kelimeler kullanmıyorum ve bazen diğer insanlar neden
bahsettiğimi anlamıyor. Ama Ayı anlıyor. Ve sonra konuşabildiğim bazı insanlar
var, hangi kelimeleri kullandığımızın önemi yok, birbirimizle konuşabiliyoruz.
Bu durumlar ilişkileri zorlaştırabiliyor.
Sınıf ve seks...
hımm... sınıf ve güç, aralarında bir
ilişki var, Ayı ve benim için. İkimiz de
büyük ve güçlüyüz ve bunun işçi sınıfı olmakla bir ilgisi var. Ve bedensellik,
daha fiziksel olmak.
Ayı: Sevgili olduğum yegane cüsseli kadın; işçi sınıfından. Sanırım
işiçi sınıfı kadınlardan daha çok hoşlanıyorum, bir dereceye kadar sözsez bir
şeyden, iletişim kurulabilindiğinden. Büyürken orta sınıf arkadaşlarım da
vardı, Sharon’ın da... Sınıfla ilgili neler döndüğünü bilmiyordum tabi, sonra
ama beni boktan hissettirdi: Kıyafetlerim yoktu, ailemin beni
ordan oraya taşıyacağı ekstra bir arabası yoktu, küçük bir
kasabada doğdum yani bu yürümem ya da bir yerlere gitmemem anlamına geliyordu.
Bu sahip olmama hasedi, onların konuştuğu şekilde konuşmayı becerememe; seni
kötü hissettiriyor, seni rahatsız ediyor.
Sharon: Beni kötü hissettirmiyor, tepemi attırıyor.
Ayı: Şimdi benim de
tepemi attırıyor.
Sharon: Şey... herşey seksle alakalı (gülüyor). Demek istediğim
ilişkinin diğer taraflarında biriyleyken kendin olamıyorsan, o zaman seks de o
kadar iyi olmayacaktır. Öfke, incelik, bunun gibi şeyler. Mesela insanlar
öfkeyi kaldıramıyorsa, sadece onu duyup gitmesine izin vermiyorsa... yap ve
gitmesine izin ver... Demek istediğim insanlarla çok fazla sıçtığımının
meditasyonuna katıldım beni hasta etti, meditasyonlara gidiyorsun; çünkü
çıldıramıyorsun. Birbirine bağır, çözüm için savaş ve devam et. Ya da gül...
Ben daha çok gülüyorum...İşçi sınıfı kadının gülüş şeklinde farklılık var.
“He-he-he”dense daha kahkahalı. Belli bir işçi sınıfı mizahı var, tabirler ve aileden
gelen şeyler, bu tip ipuçlarıyla birilerinin işçi sınıfı olduğunu anlarsın. Bir
nevi kaba-samimi ve kaba- Entelektüel arka planı olan insanlardan geldiğini hissetmediğim
bir samimiyet ve kabalık. Ve hışım... Ayı’yla birlikteyken fark ettim ki, o
bazen sadece kükrer, ya da birbirimize kükreriz ve duygu gider, ve bir
başkasıyla konu böyle uzun zaman sürer gider.
* * *
Sharon: Bilemiyorum beni heyecanlandıracak benden daha minyon biri
mümkün olur mu? Belki. Bir sürü insan tarafından baştan çıkarıldım ama ille de
tatmin olmadım.
Bir kereseinde
benden daha büyük bir sevgilim vardı. Hoş bir dokunuşu vardı, bana iyi
dokunuyordu ama pek çok açıdan çok narindi. Yuvarlanmada zorladı. Bedenini
sevdim ve nasıl hissettiğini ama sert hiçbirşey yapamıyorduk. O yüzden tekrar
kendimi tutuyordum.
Chris: Tahrik olmakla tatmin olmak arasındaki fark
ne?
Sharon: Tahrik olmak sadece başlangıç. Tatmin olmak... Tatmin olma
hissi için gelmem gerekmiyor. Ortada gerçek bir yakınlık varsa, eğer gerçekten
bunu birlikte yapıyorsak.
Chris: Daha önce kendini tutmak ve diğer kişinin
limitlerine ya da seninkilere gitmekle ilgili bir şey söylemiştin.... Seni
korkutan, sınırlarını zorlamaya çalışan bir şey var mı?
Sharon:...
Birkaç kez sınırlarımı zorladım. Sadece kendimi güvende hissettiğimde ve
güvendiğim biriyle. Sınırlarıma gitmek bir kapıya doğru gitmek gibi. İki tür
sevişme var. Biri boyuna düşündüğüm ve onların sevdikleri biçimde ama o içine
girmeyi sevdiğim öteki dünyaya gerçekten girmediğim sevişme. Eğer bu
bilinçlilik çizgisini geçersen işte o zaman bu benim sınırlarıma gider. O yer diğer
insanlarla hiç lazım olmadı, biliyorsun, dikkatli olmam gerekiyordu; hep
bilinçli olması gereken bendim. Ayıyla salıverebilirim ve odadaki hiçbir şeyin
farkında olmam. Neredeyse ona fiziksel olarak bağlıyım. Neler döndüğünü tam
olarak biliyorum, bu artık düşünmemek, bilmek, yapmak. Farkında olmuyorum gibi
değil, gayet farkındayım, ne olduğu konusunda daha farkındayım, sadece
düşünmüyorum. Düşünce süreci değil. Bu başka bir boyut gibi (kahkaha). Bu
dışarıdaki sınırlara gidip onlardan dışarı çıkmak gibi (daha fazla kahkaha). Bu benim için tatmin edici. Bunun gibi herseferi böyle değil. Hafif olanı var, bir nevi oyalanma olanı ve bir de
gerçekten “içine girdiğin” seks var.
Fisting* benim için bu noktaya gelmek. Bunu
yapmak, başka bir dünya. Ve sikişmeyi fena halde seviyorum-birçok kadın buna bulaşmıyor.
Chris:
Bununla ne demeye çalışıyorun?
Sharon: Penetrasyon! İçeri ve dışarı, içeri ve dışarı.
Chris: Bunun bugünlerde erkek ve kötü olması gerekiyor.
Sharon: Oh, öyle mi?
Chris:
Evet, aynı agresif seks gibi. İyi olması için karşılıklı, eşit, şevkatli
seks; yumuşak ve sevecen olması lazım.
Sharon: Hayııır!
Ayı: Sıkıcı. Bu şekilde çok sıkılmıştım.
Chris:
Ben de ama daha önce bunu anlayamazdım.
Sharon: Seksten sıkılmış insanlar eğer S/M gibi birşeyi sadece
deneselerdi! (Kahkaha) Demek istediğim S/M sıkıcı seks değildir! Yaratıcıdır. Sadece benim için çok fazla kapıyı açıyormuş
gibi hissediyorum. Seks daha fazla eğlencelidir ve hiç olmadığı kadar iyidir.
Seksi her zaman sevdim, sevmediğim zaman hiç olmadı, sadece sıkıldığım zamanlar
oldu. Orada olmayan, olmasını istediğim istediğim daha fazlası vardı. S/M ile
hala yapmayacağımı hissettiğim şeyler var.
Nereden geldiğini, neden bunu yapmak istediğini bilene dek herhangi
biriyle oynamak istemiyorum. Öfkeden taşan biriyle oynamıştım-eğlenceli değil.
Bir bok parçası gibi hissettim. Yaptıkları sadistik bir şey gibi hissettirdi
bana.
Chris:
Kelimenin tam anlamıyla “kötü” bir deneyim.
Sharon:
Evet. Bu içinde olduğum şey değil. Ve eğer
“top”* oluyorsam tamamen
pasif olan kadınlarla ilgilenmiyorum. Boğuşma duygusunu seviyorum. Beni tahrik
eden, sert temas. Sonunda tümüyle agucuk gugucuk ve yumuşak olabilirsin ama
benim için bununla kapıları açan bir şey var. Eğer biri oraya uzanıp gerçekten
pasif oluyor ve yaptığımla gelip gidiyorsa, bu beni azdırmıyor. Birinin
gerçekten beni istediğini hissetmeyi seviyorum.
Eğer sadece onlara iyi geldiğim ve yaptığım şeylerle eğlendikleri için beni
istiyorlarsa bu yeteri kadar iyi değil. Bu aşamayı geçtim. Bir süre için
insanların onlara yaptığım şeyi sevmesini sevdim, ama sonra ben gelmediğimde...
Ya da biri orada yatıyorsa ve benim ona bir şey yapmamı bekliyorsa, bu beni
“Daha fazla gitmiycem. Bunu istiyor gibi davranmak zorundasın”a getiriyor. Çok
uzun zaman “oh, tamam” gibiydi. Bilmiyorum bunun benim ebadımla mı ilgisi var
ya da ne, ama uzun zaman... şey, sanırım hala peşlerine düşmeden insanlar
benden hoşlandığında ya da sevdiğinde şaşırıyorum. Uzun bir zaman için
hamleleri benim yapmam gerekirdi. Eğer birini ya da birşeyi istiyorsam,
peşinden gitmem gerekirdi, bunu yapmadığım zaman biri bana gelmezdi. O yüzden
ilk hamleleri ben yapardım, sevişmek, ilişkiye başlamak, herşeyi yapmak...
Türlü türlü eski sevgililerim var, kırk yılda bir göründüklerinde her defasında
bir önceki görüşmemizden bu yana ne kadar yol kat ettiğimi görüyorum. Daha önce
sevgili olmak için yapmak zorunda kaldığım, onlarla oynadığım boku oynamıyorum.
Sanırım eskiden bunu yapmak zorunda olduğumu düşünürdüm. Cinsel bir şey
yapacaksak, hamleleri ben yapmalıydım. Eğer hamleleri hiç yapmazsam o zaman
asla cinsel bir şey yaşayamayacağımızı düşünüyordum. Hissettiğim buydu. Böylece
bunu sürdürmemeye karar verdim. Bu düşündüğüm kadın, o benim için hiçbir şey
yapmıyordu ve yaptığı şey de beni sıkan türden tatsız şeylerdi; bu sadece... sıkıcı.
Ayı’yla kıyasladığımda bilemiyorum bundan daha azını alabilirmiyim. (Şamatalı
kahkaha)
Ayı: Bunu iltifat olarak alıyorum.
Sharon: Öyle yapmalısın!
*
68.: 69 (seks pozisyonu) dan türemiş bir Amerikan
deyimi/şakası. Oral seksin karşılığını alamadığın ve sana borçlu kalınan seks
pozisyonu.
Fisting: Bütün bir elin belli bir teknikle am ya da anüs içine
sokulması.
Top: (Okunuş:Tap) Üstte
olan, ağır basan, eylemleri yapan, bottomın
karşıtı. Dom.dan ve mistresstan farkı top un domine etme, psikolojik olarak kontolü ele alma zorunluluğu
yoktur. Dom. ve Mistress olayları kurgulayan, eylemleri planlayanlardır. Ancak top scene kurmak, sahneyi hazırlamak
zorunda değildir. Bir dom. sub.dan ona bir şey yapmasını talep
ettiğinde (sikilmek-kırbaçlanmak gibi) de bir sub. o an için top olur.
Bu bağlamda pozisyonu ifade eder.
Vanilla seks: S&M, güç oyunları, role-playing vb. içermeyen
seksi tanımlamak için kullanılır.
SAMOIS: 1978-1983
arası faliyet göstermiş San Francisco merkezli lezbiyen-feminist BDSM
organizasyonu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder